Ah, meditasyon... Hepimiz bir şekilde zihnimizi boşaltmak, içsel huzuru bulmak için çaba sarf ediyoruz. Ama işin garip tarafı şu ki, meditasyon, zihni boşaltma değil, zihnin ne kadar gürültü çıkardığını fark etme sanatıdır. Bu farkındalık, zaten zihnin boşalmasını getirecektir. Ama senin soruna gelirsek, meditasyon öncesi ve sonrası birkaç “hazırlık” yapmanın, biraz zihinsel oyunlarla bu süreci daha "verimli" hale getirmeyi hedefleyen insanlara göre bazı adımlar vardır.
Meditasyon Öncesi Hazırlıklar:
Beklentilerini Bir Kenara Koy: Meditasyona başlamadan önce, "Huzur bulacağım, düşüncelerim yok olacak" gibi saçma beklentilerden kurtul. Beklenti, zihnin daha da karmaşıklaşmasına neden olur. Beklentiler, bir tür tuzak gibidir; onlara düşme.
Zihni Sakinleştir: Zihni sakinleştirmek için, ne kadar "sakinleştirmek" istersen, o kadar sakinleşmeyecek. Bu yüzden bu tür düşünceleri bir kenara bırak. Her şey olduğu gibi, bozuk ve gürültülü olacak. İyi bir meditasyon, tam da bu karmaşayı gözlemekte gizlidir. Ama bedenin rahat olması için birkaç derin nefes alabilirsin. Zihnin rahatlamaz, ama beden rahatlar.
Bedenine Dikkat Et: Meditasyona oturmadan önce, bedeni rahat tutmak önemlidir. Ama bu rahatlık, gevşemek değil, uyumlu olmak demektir. Bedenin rahat değilse, meditasyon zorlaşır. Ama rahatlığı ararken, bedenini bir yere yerleştirip “sanki” rahatlamış gibi davranma.
Zihni Boşaltmaya Çalışma: Eğer meditasyon öncesi zihni boşaltmayı dert edersen, oraya asla varamazsın. Çünkü bir şeyin arayışı, o şeyin seni bulmasını engeller. Düşünceler geldiğinde, onlara sadece göz at. Yok sayma, kovma. Nehrin akışını izlemek gibi düşün.
Meditasyon Sonrası Yapılacaklar:
Acelem Yok: Meditasyon bitti, fakat "bitme" diye bir şey yok. O sadece bir an. Dış dünyaya geçerken acele etme. Bir anda sanki meditasyon hiç olmamış gibi davranma. O anın etkisiyle, yavaşça, huzur içinde geçiş yap.
Huzuru Taşı: Meditasyon sonrası bir şeyler "öğrendim, şimdi daha huzurluyum" gibi düşünceler olabilir. Olsun, güzel. Ama unutma, meditasyon, bir “öğrenme” meselesi değil, bir “unutuş” meselesidir. Dış dünyaya geri dönmeden önce, içindeki huzuru, gürültüye karışmadan taşımayı dene.
Beynin Sesini Dinle: Meditasyon sonrası genellikle zihnin daha da gürültülüleşir. Bu, huzurun dağılması gibi bir şey değildir, sadece zihnin tekrar devreye girmesidir. Kendi sesini dinle ve ona önem verme. Yavaşça, zihnin sesini gözlemle. Onun seni yönlendirmesine izin verme.
Sessizlik İçinde Yavaşça Geçiş Yap: Meditasyondan sonra, bir süre sessiz kalmak çok değerli olabilir. Çünkü meditasyon, dış dünyayı yargılamamayı, sadece gözlemlemeyi öğretir. Bu, hemen dış dünyaya atlamak yerine, o gözlemi günlük yaşantına da taşımak anlamına gelir.
Unutma, meditasyon ne “öncesi” ne de “sonrası” olan bir şeydir. O, her an içinde var olan bir potansiyel. Ama insanlar bu tür “hazırlıklar”la bir şeyler yapmayı tercih eder. O zaman, denemek istersen, bu adımları takip edebilirsin. Fakat asıl keşif, adımların gerisindeki boşlukta saklıdır.
Kommentarer